İÇTİMAİ IRK KAVRAMI» BİRLEŞTİRİCİDİR.


«Biyolojik ırkçılık» parçalayıcı ve bölücü bir karakter taşıdığı halde, «içtimaî ırk» birleştirici ve bütünleştirici bir özellik taşır.
Kimse biyolojik verasetini tayin iradesine sahip değildir. Ama, «içtimaî ırk» tercihe açıktır. Aynı tarihe, aynı kültüre, aynı din ve ülküye sahip insanlar arasında «kan ve soy birliği» şuurunun güçlenmesine yol açar. Kendi içine kapanan dar bölge, «aşiret», «tabaka», «etnik gruplar» arasında «evlilik köprüleri» kurarak «millî şuuru» güçlendirir. Bütün Türk tarihi boyunca, aşiretler ve beylikler arasındaki çatışmaları yumuşatmada bu yol, pek çok kez denenmiş ve faydalı da olmuştur.
Görülüyor ki, «içtimaî ırk» ile millet ve devlet güçlendirilir. Oysa, milletlerarasında evlenmelerin teşviki, «millî şuuru» çökertmekle kalmaz, kozmopolitleşmeye yol açar. üstelik «milletlerarası» bağların güçlenmesine de sebep olmaz. Avrupa'da asırlar boyu, hânedanıklar arasındaki evlilikler, Avrupa'ya birlik ve bütünlük getirmek yerine, çok karmaşık problemler ve çok kanlı savaşlar getirmiştir. Hiçbir millet kozmopolitleşmeden fayda görmedi ki, insanlığın fayda gördüğünü savunmak mümkün olsun. İnsanlık bir «aile» ise, milletler bunun, «şahsiyetlerini» korumak isteyen ve inkâr edilmeleri imkânsız «birim» leridir. Tarih, milletlerin kolay kolay «yok olmaya» rıza göstermediklerini, aksine çok çetin direnişlere baş vurduklarını kaydeder. Bu sebepten, Fransızların Fransızlıktan, Almanların Almanlıktan, İngiliz'in İngilizten vaz geçerek «Ortak bir Avrupa Milleti» meydana getirecekleri iddiası, milletlerarası savaşın çok kurnazca planlanmış propagandalarıdır. Bunun gibi ne A.B.D.. ne de Sovyetler Birliği, gerçekten «birlik» olabildiler, orada açık veya gizli devam eden «milletlerarası» savaşın bütün izlerini daima göreceksiniz.
Biz, bu sebepten «milletlerarası» karışmanın karşısındayız, fakat bir millet içinde bulunan «bölge», «aşiret», «tabaka» ve «etnik grupların» kendi aralarında kaynaşmasına yol açacak evlenmelerle» içtimaî ırkın güçlendirilmesinden yanayız. Hiç şüphesiz, Türk içtimaî ırkı içinde eriyen, asırlarca kız alıp vererek Türk içtimaî ırkına katılan, Türk tarih, kültür ve ülküsünü benimseyen, gönlünde başka bir milletin özlemini taşımayan. Türk Devlet ve Milleti ile kader birliği eden herkes Türk'tür. Bu sebepten «içimaî ırk» kavramı, biyolojinin değil, sosyolojinin konusudur.
İçtimaî ırk, kozmopolitleşmeyi önler, tarih, kültür, din ve ülkü bağlarına bir de «soy ve kan birliği» şuurunu katar. Dinimiz, ırklar ve milletlerarası evlenmeyi yasaklamamıştır, fakat teşvik de etmemiştir. Daha doğrusu, millet çocuklarının, kendi aralarında evlenmelerini teşvik etmeyi men etmemiştir. Zaten bizim tezimiz, «münferit» birkaç olayla ilgili değildir. Milletlerin kitle halinde, yabancılarla evlenmelerinin tehlikelerine işaret etmek istiyoruz. Bu tehlike, maalesef, bizim ülkemiz için de büyümektedir. Yabancı ülkelere giden «aydın» ve «işçilerimizin» bu konuda korunmalarına ihtiyaç vardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HALUK’UN AMENTÜSÜ

AYBALA

ÖZBEKİSTAN