Türban düzenlemesi ve MHP
SALI akşamı CNN TURKíte Ahmet Hakaníın Sefa Kaplan ile beraber hazırladığı Tarafsız Bölge programındaydım. Programda çoğunlukla MHP üzerinde durduk. Türban düzenlemesi konusunda AKP ile birlikte hareket eden MHPíde bir çatlak var mı sorusuna yanıtlar arandı.
Bu soruya yanıt bulmak için son haftalarda MHP cephesinden görüştüğüm isimlerin yorumlarından çıkardığım izlenim şu: MHP içinde bu durumu şaşkınlıkla karşılayan bir kesim var. Ama bu şaşkınlığı “MHP içinde bir çatlak var”şeklinde yorumlamak için erken.
Görüşüne başvurduğum isimlerden biri de Altemur Kılıçítı. Kılıç, MHPínin türban düzenlemesinde neden AKP ile birlikte hareket ettiğini anlamadığını söylüyor ve ekliyor: “Türkeş olsa böyle yapmazdı.”
Diğer yandan hem Anadoluínun çeşitli bölgelerindeki hem de Ankara ve İstanbulídaki MHPíli kadınlar, türbana karşı bir tutumlarının olmadığını, asıl sıkıntının AKP ile aynı karede yer almak olduğunu vurguluyorlar. Çünkü AKPíye duyulan güvensizlik, kamuoyunun belirli bir kesiminde olduğu gibi, MHP tabanında da mevcut. Ayrıca, her partinin tabanı iktidar olmak ister. Aynı şey MHP tabanı için de geçerli. Bu düzenleme konusunda MHP yönetimini eleştiren MHPíliler, şunu söylüyor: “Bu sorunu çözme iradesi zaten bizim programımızda da vardı. Ama madem AKP iktidar koltuğuna oturdu, bu düzenlemeyi tek başına yapmalıydı. Biz de siyasetin gereği olarak muhalefet görevimize devam etmeliydik. AKPínin türban sorununu çözememesi halinde seçmenin gözünde biz bir iktidar alternatifi olacaktık. Ama şimdi bu işi AKPíye çözdürmüş olduk.”
Diğer yandan MHPínin zaten türban sorununu çözmek için söz verdiğini ve şimdi partinin bu sözü yerine getirdiğini düşünen bir kitle de var. Bu kitle de şöyle düşünüyor: “Partimizin sözünde durmasından biz neden gocunalım? AKP ile aynı safta yer almamızdan endişe ediliyorsa, AKP yoğurt beyaz derse biz siyah mı demeliyiz? Eğer AKPínin yanında yer almazsak o zamanda CHP’ye payanda oldu denmeyecek miydi?”
Neticede MHP tabanı milliyetçi muhafazakar bir kitle. Genel anlamda bu kitlenin, türbanla veya türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesiyle bir problemi yok. Aynı şekilde MHP tabanının Cumhuriyetin temel değerleriyle ve laiklikle de herhangi bir sorunu yoktur. Parti içindeki bazı kesimlerde yaşanan şaşkınlık ise yeterli bilgilendirme yapılmamasından kaynaklanıyor. MHPínin imza koyduğu metinler, tabanın duruşuna tamamen zıt bir durum teşkil etmediği için, şu şartlarda parti içinde bir kriz var demek doğru olmaz. Bununla birlikte MHPínin doğru yönetilmesi gereken bir süreç yaşadığını da kabul etmemiz gerekir.
MHP, hem parti içindeki hem de kamuoyundaki endişeleri gidermek için AKP ile neden işbirliği yaptığını anlatmalı. Şu aşamada MHP ile AKPínin masada hangi konular üzerinde mutabakata vardığını, hangi şartlarda anlaştığını bilmiyoruz. MHP yönetimi, en kısa zamanda kendi tabanına bu birliktelikten siyasi anlamda ne gibi kazançlar beklediğini anlatırsa bu sürecin parti içinde sancılı geçmesi önlenebilir. Diğer yandan yönetime kızanlar olmakla birlikte benim edindiğim izlenim o ki: MHP içinde AKPínin elindeki kozu aldık eğilimi de kuvvetli. Ayrıca 301. madde konusunda da MHPínin AKP ile pazarlık yaptığı da kulislerde konuşulanlar arasında. Yani MHP bu işbirliğinden kazançlı çıktı mı çıkmadı mı? Bunu şimdiden söylemek için erken. Süreci beklemekte fayda var.
LALE ŞIVGIN
Bu soruya yanıt bulmak için son haftalarda MHP cephesinden görüştüğüm isimlerin yorumlarından çıkardığım izlenim şu: MHP içinde bu durumu şaşkınlıkla karşılayan bir kesim var. Ama bu şaşkınlığı “MHP içinde bir çatlak var”şeklinde yorumlamak için erken.
Görüşüne başvurduğum isimlerden biri de Altemur Kılıçítı. Kılıç, MHPínin türban düzenlemesinde neden AKP ile birlikte hareket ettiğini anlamadığını söylüyor ve ekliyor: “Türkeş olsa böyle yapmazdı.”
Diğer yandan hem Anadoluínun çeşitli bölgelerindeki hem de Ankara ve İstanbulídaki MHPíli kadınlar, türbana karşı bir tutumlarının olmadığını, asıl sıkıntının AKP ile aynı karede yer almak olduğunu vurguluyorlar. Çünkü AKPíye duyulan güvensizlik, kamuoyunun belirli bir kesiminde olduğu gibi, MHP tabanında da mevcut. Ayrıca, her partinin tabanı iktidar olmak ister. Aynı şey MHP tabanı için de geçerli. Bu düzenleme konusunda MHP yönetimini eleştiren MHPíliler, şunu söylüyor: “Bu sorunu çözme iradesi zaten bizim programımızda da vardı. Ama madem AKP iktidar koltuğuna oturdu, bu düzenlemeyi tek başına yapmalıydı. Biz de siyasetin gereği olarak muhalefet görevimize devam etmeliydik. AKPínin türban sorununu çözememesi halinde seçmenin gözünde biz bir iktidar alternatifi olacaktık. Ama şimdi bu işi AKPíye çözdürmüş olduk.”
Diğer yandan MHPínin zaten türban sorununu çözmek için söz verdiğini ve şimdi partinin bu sözü yerine getirdiğini düşünen bir kitle de var. Bu kitle de şöyle düşünüyor: “Partimizin sözünde durmasından biz neden gocunalım? AKP ile aynı safta yer almamızdan endişe ediliyorsa, AKP yoğurt beyaz derse biz siyah mı demeliyiz? Eğer AKPínin yanında yer almazsak o zamanda CHP’ye payanda oldu denmeyecek miydi?”
Neticede MHP tabanı milliyetçi muhafazakar bir kitle. Genel anlamda bu kitlenin, türbanla veya türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmesiyle bir problemi yok. Aynı şekilde MHP tabanının Cumhuriyetin temel değerleriyle ve laiklikle de herhangi bir sorunu yoktur. Parti içindeki bazı kesimlerde yaşanan şaşkınlık ise yeterli bilgilendirme yapılmamasından kaynaklanıyor. MHPínin imza koyduğu metinler, tabanın duruşuna tamamen zıt bir durum teşkil etmediği için, şu şartlarda parti içinde bir kriz var demek doğru olmaz. Bununla birlikte MHPínin doğru yönetilmesi gereken bir süreç yaşadığını da kabul etmemiz gerekir.
MHP, hem parti içindeki hem de kamuoyundaki endişeleri gidermek için AKP ile neden işbirliği yaptığını anlatmalı. Şu aşamada MHP ile AKPínin masada hangi konular üzerinde mutabakata vardığını, hangi şartlarda anlaştığını bilmiyoruz. MHP yönetimi, en kısa zamanda kendi tabanına bu birliktelikten siyasi anlamda ne gibi kazançlar beklediğini anlatırsa bu sürecin parti içinde sancılı geçmesi önlenebilir. Diğer yandan yönetime kızanlar olmakla birlikte benim edindiğim izlenim o ki: MHP içinde AKPínin elindeki kozu aldık eğilimi de kuvvetli. Ayrıca 301. madde konusunda da MHPínin AKP ile pazarlık yaptığı da kulislerde konuşulanlar arasında. Yani MHP bu işbirliğinden kazançlı çıktı mı çıkmadı mı? Bunu şimdiden söylemek için erken. Süreci beklemekte fayda var.
LALE ŞIVGIN
Yorumlar