SON EYLÜL 12 EYLÜL

Tarih 12 Eylül 1980... saat 04:00 ...Türkiye ,Türk silahlı kuvvetleri emir komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askeri müdehale ile sıkı yönetime başlanmıştır...

Gazetelerde ,dergilerde böyle yayınlandı arşivlerde böyle saklandı...O kanlı günün, kanlı Eylülün yaşananları böyle kayda geçirildi.Ve şöyle devam etti: Sıkı yönetim neticesinde Süleyman Demirel görevden alındı ,meclis lağvedildi , partiler kapatıldı, parti liderleri gözaltına alındı.Şu kadar kişi yargılandı, şu kadar kişi idam edildi, şu kadar kişi hunharca işkenceye maruz kaldı, şu kadar, şu kadar şu ,şu....


Ya son Eylülün ,kanlı Eylülün Ülkü devleri ....Sessiz kahramanlar...Ya onlar...Türk milletinin tabi refleksi olan ülkücü camianın devleri , şehadet şerbetine nail olan kahramanlar....Onlar unutulmuş muydu?Onlar unutulabilir miydi?

O kanlı dönem öncesi profesyonelce bir senaryo hazırlanmış ,kanlı sahne ve ülkücülerin tepkileri düşünülmüş , sonunun ne kadar haince olacağı bilindiği için başrole esas oğlan olsunlar diye ülkü devleri getirilmiştir.Yan rolleri siyasi ve ekonomik iktidarsizlıklar , sosyal ve toplumsal şiddet , dış siyaset etkenleri canlandıracaktı.Ama esas oğlana acı bir son hazırlanmıştı senaryoda...Kanlı dönem , kanlı Eylül , kanlı yazılar yazmıştı ülkü sevdalılarının alınlarına.

Ülkü ekonomik bunalım ve karışıklıklar içerisindeydi. ABD-Türkiye ilişkileri demokratik ve sivil düzende sarsıntılar yaşıyordu .Uzun süre cumhurbaşkanı seçilemeyen bir devlet olarak üstü kapalı fetret devri yaşanıyordu.Genelkurmay Başkanı Kenan Evren Cumhurbaşkanı seçilmişti ve kanlı sonlara imzalar atmıştı...


Ülke bir kaos yaşıyordu ve halk sıkıntı içerisindeydi.Milletin bel kemiği olan bir neslin bayrağı Başbuğun yiğitleri rollerini üstlenmişti.Fakat vatanın bel kemiği kırılıyor Başbuğun yiğitleri yiğitçe şehit oluyordu.Bu öyle bir geçmiş zamandı ki izleri hiç geçmeyecekti.Analar ,babalar ,bacılar , kardeşler ve yarlar ....Onlar acaba bugün sağ gelecek mi diye beklerken ama vakurca ama saygılı bu davaya sevgiyle yolladılar aslanları, bu dava için hem yaşasın hem de ölsünler diye...

Bir dava için yaşamak mı daha kolaydır yoksa ölmek mi ? Yoksa maağrifet inandığın bir yolda gerektiğin gibi yaşamak ve ölmek midir? Onlar işte; son Eylülün, 12 Eylülün gülleri, bu davayı hem yaşadı hem de bu dava yolunda korkusuzca can verdiler.

Aradan tam 28 yıl geçti ama bizler sizleri hiç unutmadık... Aradan 28 yıl geçti ve hala o infaz imzalarını atarken elim hiç titremedi vicdanım hiç sızmaladı diyenlere diyorum ki bu hesap sorulacak burada olmazsa Yüce Allah ‘ın karşısında bu hesap sorulacak.Sizin hesabınız değil bu bizim hesabımız Bozkurtların hesabı ve bu hesap sorulacak.

12 Eylül Türk milletini için kayboluşun reddedilişi ve yeniden var olma mücadelesidir.Sizler bu mücadeleyi sağ bıraktınız fakat canınızın sağlığından oldunuz.Sizler bu mücadeleyi hakkıyla yerine getirdiniz.Aziz şehitlerimiz ;Mustafalar ,Cevdetler,Aliler...İmanın ihlaslı ipiyle bağlıydınız ,bu yola ve gereken candı ,kandı bu topraklara,yüzyıllarca kanla beslenen topraklara...Sizler de suladınız bu vatanı aziz kanlarınızla Esaretin düşmanı cesaretin timsali şehitler!!! hakkınızı helal edin ...Hakkınızı helal edin ...
Ruhlarınız Şad Olsun...







BERNA ÇETİN

Yorumlar

Adsız dedi ki…
harika bir yazı olmuş bayıldım ya. Eline sağlık.

prefabrik

Bu blogdaki popüler yayınlar

HALUK’UN AMENTÜSÜ

AYBALA

ÖZBEKİSTAN